DAYZ STANDALONE Günlükleri

1.GÜN

Doğuyorum.Ekran yavaş yavaş aydınlanıyor.Deniz  kenarındayım.Önümde ağaçlar.Dalgalardan başka hareket eden birşey yok.Neredeyim ben?Bilmiyorum tabii ki.Üstümde başımda neler var onu bile bilmiyorum.Hemen bakıyorum ve tam da düşündüğüm gibi.Üstümdeki basit giysiler dışında sadece bir el feneri ve bir adet 9 voltluk pilim var.El fenerim ve ben.Biri bana yaklaşsa acaba kafasına fenerle vurbilir miyim diye düşünüyorum.

Harekete geçme vakti geldi.Sağa mı sola mı?Sola koşayım diyorum ve 15 adım sonra karakterim "Susadım ben hafız" demeye başlıyor.Koşmaya devam ediyorum.İleride gördüğüm liman ve hangarlar beni biraz umutlandırıyor.Hangarlara dalıyorum hemen.Yerde bazı eşyalar var.Hımm bu neymiş ?Şapka.Kafaya takıyorum hemen.Bu neymiş? İngiliz anahtarı.Alalım belki lazım olur.Bu neymiş?Harita parçası.Onu da alıyorum ve diğer hangara geçmeden önce haritaya bi bakıyorum.Belki de nerede olduğumu anlarım.Ama yo.Elimdeki sadece haritanın bir parçası.Yine de dursun diyip cebe atıyorum.Yan taraftaki hangara geçiyorum.Bir adet ceket buluyorum yerde.Kırçıllı kahverengi bir ceket.Ceketi üstüme giyiveriyorum.Hımm çok yakıştı be.Cepleri de var.Devam edip hangarlardan çıkıyorum.Deniz kenarından biraz daha içe doğru kısımlarda bazı evler var.Evlere gidiyorum.Bir kaç eve girip çıkıyorum ve bir kaç parça konserve yiyecek,kutu kola tarzı gıdalar bulup ceketimin ceplerine tıkıştırıveriyorum.

İlk buluşma..Arkadaşım Barbar benle aynı anda adanın bilmemneresinde kendi yaşam mücadelesini veriyor.Teamspeak üzerinden konuşuyoruz.Nerede olduğumuzu anlamak için google üzerinden oyunun haritalarını bulup , bulunduğumuz yerin coğrafi özelliklerine göre tahminde bulunmaya çalışıyoruz.Barbar deniz kenarında karaya vurmuş bir gemiden bahsediyor ve araştırma sonucu öğreniyoruz ki kendisin  Rify denen bölgede olduğunu anlıyoruz. Ben kendi yerimi keşfederken denizdeki adacıkları baz alıyorum ve Kamyshovo'da olduğumu anlıyorum. Barbar ile geminin orada buluşmak üzere anlaşıyoruz.Ben koşmaya başlıyorum ve 10 dakika sonra ilk karşılaşmamızı gerçekleştiriyoruz.Geminin önünde sevinçten zıplayan iki survivor kulağa komik geliyor ama durum bu.Arkadaşımla buluştum.Artık daha güçlüyüz.

Karaya vurmuş geminin içine girip yemek,su,silah veya herhangi bir item aramayı düşünüyoruz.Ben geminin üst katlarına çıkıp neler bulduğumu anlatırken o da nesi.Havadayım.Aşağı düşüyorum.Önümdeki boşluğu görememişim ve şimdi yeri öpeceğim.1 saniyeden kısa bir süre içinde aklımdan bunlar geçerken ekranda bir yazı beliriyor ;

                                                                   YOU ARE DEAD              

Ekrana 5-10 saniye bakıyorum ve acı haberi hemen Barbar'a veriyorum..Öldüm ben kanka.Adam kahkahalarla gülüyor.Neyse ki ilerki bölümlerde son gülen iyi güler lafı doğrulanıyor :)