GAMER

GAMER

30 Nisan 2014 Çarşamba

THE WİTCHER 2 - Karizmatik Efsunger iş başında !!!


The Witcher 2 : Assassin's of Kings , Polonyalı oyun stüdyosu CD Projekt RED tarafından geliştirildi ve yayın tarihi 17 Mayıs 2011.İlk oyun The Witcher'ın devamı niteliğindeki oyunun gerçekten müthiş bir trailerı var.


Oyuna başladığımızda Tutorial kısmını oynamak ister misiniz diye bir soru çıkıyor.İlk oyunu oynamış olun ya da olmayın fark etmez,eğitim kısmını oynamanızı öneririm.Eğer eğitimi oynamak isterseniz açılış sahnesinde kahramanımız Geralt,su almaya başlamış ufak bir kayıktan iniyor.Çizmeleri ıslanmış.Biraz ilerlediğinde yerde yatan bir ölüden eşyaları nasıl alacağımızı,yürümeyi,koşmayı vb temel hareketleri öğreniyoruz.Biraz daha ilerlediğimizde ise yerde yatan bir yaralı için topladığımız bitkilerden iksir yapmayı öğreniyoruz.Yaralı adama yardım ettikten sonra bir arenanın kapısına geliyoruz ancak bizi hemen içeri almıyorlar.Çünkü vampir olduğumuzdan şüpheleniyorlar :) Sabah olup güneş doğmaya başlayınca vampir olmadığımıza artık inanan görevli bizi içeri alıyor.Arenada temel dövüş hareketlerini öğrendikten sonra hangi seviyede olduğunuzu anlamanız için ard arda gelen düşmanlarla dövüşüyorsunuz.Ben bu dövüş sonrasında önerilen zorluk seviyesi olan Normal seviyede oyuna başladım.

Senaryo kısmı başladığında ise Geralt'ın bir zindanda ellerinden tavana zincirlenmiş olduğunu görüyoruz.Geralt bu haldeyken muhafızlardan birkaç yumruk darbesi alıyor ve kendisiyle biraz da dalga geçiyorlar. Sonrasında muhafızlar kahramanımızın zincirlerini tavandan çözüyor ve elleri arkadan kelepçeli şekilde ( eski tip kelepçeler ) bir masaya oturtuyorlar.Kapı açılıyor ve içeri Vernon Roche (bu isim önemli) giriyor.

Vernon,Geralt'a olan biten herşeyi adamakıllı anlatmasını söylüyor ve Geralt'ın anlatımıyla beraber oyuna başlıyoruz. Troy filmindeki Brad Pitt misali çadırında bir hatunla işi pişirmiş olan kahramanımız yatağından kalkıp uyanıyor.Bu sırada içeriye bir haberci giriyor ve kendisini kral Foltest'ın çağırdığını bildirip dışarı çıkıyor.

E hadi bari kralın yanına gidelim bakalım ne diyor bu herif diye yola koyuluyoruz.Kralımızın yanına varıyoruz ki kendisi gayet cool bir şekilde yanındaki elemanlara birifng veriyor.Öyle ki 5-6 metre önünde gülleler patlamış,oklar kafasının üstünden geçmiş umurunda değil. Kralımız mancınık makinasına benzeyen ama mancınık yerine devasa bir ok fırlatan makinayı hedeflemek için bizden yardım istiyor.3 derece yukarı diyorum kralıma.Ateşliyor oku ama hedefteki elemanlar eğilerek savuşturuyor bu atağı.Neyse sevgili okuyucular. kral ilerliyor yolda birisinin rütbesini yükseltiyor falan.Sonra tahtadan yapılmış 4-5 katlı apartman yüksekliğinde koca bir yapıya biniyoruz.Kale gibi bir yapıya yanaşıp kapıyı açmadan önce kral kısa bir gaz konuşması yapıyor.Kapılar açılınca dışarı çıkıp düşman askerleri kılıç manyağı yapıyoruz.Biraz ilerleyip Aryan La Valette tarafından tutulan bir kaleye yaklaşıyoruz.Kalenin koca kapısını yıkmak kolay değil.Kral bana diyor ki birşeyler yap Efsunger.Ben de aşağıda az önce denediğimiz koca ok fırlatan mancınıklardan birini görüyorum.Aşağı inip etrafındaki adamları kılıçtan geçirip kalenin kapısına oku yolluyorum ve gümmm kapı açılıyor.kale kapısından içeri giriyoruz.Karşımıza çıkan düşman askerlerini de patakladıktan sonra son kapıyı da balyozlarla kırıp içerideki askerleri de temizliyoruz. Aryan La Valette , kendisi bizden yukarıda bir pozisyonda olduğu için adamları aşağıya onlarca ok sallayarak bizim yaklaşmamıza izin vermiyor.E biz de çok kalabalık değiliz aslında.Kralım diyor hadi bakalım efsunger göreyim seni koçum diyor.Ben de başlıyorum koşmaya.Oklardan takla atarak kurtulup 3-4 adamı öldürüyorum ve Aryan'ın yanına çıkıyorum.Aramızdaki diyaloglarda Aryan'ı pataklamak dahil birkaç seçenek var.Ben ikna gücümü yükseltmek için kendisine teslim olması yönünde telkinlerde bulunuyorum.İlk başta dalga geçse de ikinci ya da üçüncü söylememde kılıçlarını bırakıp teslim oluyorlar.Biliyorsunuz ben pek adam dövme meraklısı değilim aslında.

Kral efendi bu Aryan'ı hapse tıkıyor.Vernon'a diyor ki benim çocuklarım nerede? Vernon diyor Manastırdalar efendim.Tam bu sırada bir ejderha gelip ortalığı yakıp yıkıyor.Biz de kralımızı koruyup kendisini güvenli bir noktaya götürüyoruz.Manastır kapısına geliyoruz ki manastır kapalı.Çocuklara ulaşmak için yine kral efendi emrediyor bana diyor içeri gir kapıyı aç.Gizli tüneller varmış bul şunları hadi aslanım diyor bana.Ben de gidip şehirde bir su kuyusu bulup atlıyorum aşağıya ve tünelleri kullanıp manastır kapısının iç tarafından çıkıyorum. Kapıyı açıyorum kralıma. İçeri giriyoruz birkaç kişiye diyoruz ki çocuklar nerede? Yardım alamayınca kendimiz aramaya başlıyoruz ve bir bakıyoruz ki kralın çocukları kör bir keşişin yanında güvende.oh be diyorum iç çekiyorum bir görev daha kakalamadı diye .Burada kral ve çocukları arasında duygusal anlar yaşanıyor ve kral, çocuklarını yüzünü yıkaması için bir odaya gönderiyor.İşte tam bu sırada kör ve kambur kılıklı keşiş kralın arkasından yaklaşıp hançeri çıkarıyor.Ben kılıcımı çıkarıp koşmaya başlıyorum,kral arkasını dönüyor bana.Keşiş kıvrak bir hareketle kralın arkasına geçip hançeri ile kralın boynunu kesiveriyor. Elimde kılıcımız arkasından koşuyoruz katilin ancak pencereden aşağı atlayarak kaçıyor.Hemen kralın yanına koşuyorum ve klasik Türk filmi sahnesi..Bu sırada içeri giren askerler elimde kılıç kanlar içinde kralı yerde görünce suçlu ben oluyorum ve işte oyunun en başında neden zindanlarda olduğum böylece çözülüyor.

Geri kalanı bu kadar ayrıntılı yazmayacağım ancak sadece kronolojik olarak bilgi verip önemli ayrıntıları sizlerle paylaşacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder